Disleksi, bir zeka geriliği değildir. Disleksi tanısı almış olan çocukların öğrenme potansiyelleri vardır, ancak öğrenme stilleri ve süreleri diğer çocuklara göre farklı olabilir.

Bu nenle çocuğu disleksi tanısı almış olan ailelerin telaşlanmasına, paniğe kapılmasına, çocuğunda bir yetersizlik ya da gelişimsel sorun olduğunu düşünmesine gerek yoktur.
İlk etapta yapılması gereken, var olan bu durumu kabul edebilmektir. Kabullenme süreci arkasından başarı sürecini de getirecektir.


Aile ya da öğretmen tarafından çocukta tespit edilen bir öğrenme güçlüğü varsa, bu durum öncelikle test ve ölçekler kullanılarak, profesyonel biri tarafından belirlenmelidir.
Disleksi tanısı olan çocuklar da tıpkı yaşıtları gibi, okul öncesi ve ilkokul, ortaokul, lise eğitimini tamamlayabilir. Eğitim öğretim hayatları süresince otizmli ya da down sendromlu bir çocuk gibi, yoğun olarak özel eğitime ihtiyaç duymazlar.


Özellikle ilkokul evresi ile birlikte disleksi daha rahat tanılanabilir. Bu nedenle çocuğunuz ilkokula başladığı sürede sizin ve öğretmeninin gözlemleri ve tespitleri çok önemli ve değerlidir.
Eğer çocuğunuz ilkokula başladıktan sonraki süreçte,


• Sesleri öğrenmekte zorlanıyorsa,
• Sesleri birleştirerek hece, heceleri birleştirerek kelimeleri okumakta ve yazmakta güçlük çekiyorsa,
• B-D, M-N gibi yakın sesleri okuma yazma sırasında karıştırıyorsa,
• Satır takibi yaparak yazmakta oldukça zorlanıyorsa,
• Yazısı okunamayacak kadar kötü ise,
• 3,4,7 rakamlarını ters yazıyorsa,
• Rakamları ters okuyorsa (35 yerine 53 şeklinde okumak gibi)
• Kelimeleri düz görmesine rağmen, ters okuyorsa ( Kocaman- Komacan)


Çocuğunuzun genel gelişim değerlendirmesi ve akademik değerlendirmesi için bir uzmandan destek almanızda fayda olacaktır.
Tanılama sürecinin ardından, çocuğunuzun akademik becerileri ve derslerine yönelik aldıracağınız birebir destek ile, onun öğrenme, başarı ve motivasyonu arttırabilirsiniz.